Sürekli takip ettiğim bir yazar değildir Ece Temelkuran. Ancak kimi zaman sivri kaleminden dökülenler insanı düşündürür, derinlere götürür… Son dünya kupası finalinden sonra Zidane için yazdığı bir yazıyı hatırlarım mesela. Milliyet’in kötü arama motorunda bulamadım, meraklısına tavsiye ederim. O yazılardan biri de 12 Eylül darbesinin 28. yılında kaleme aldığı 21 dakika. Nefret ancak bu kadar [...]